anlak.com

Özgür irademiz nerede?

, Sunday 23 October 2005


Yine daha önceleri gazageldik?!'teki bir yazımda özgür irade konusunda bişeyler yazmıştım. Yazımda Determinizm - Özgür İrade paradoksunun çözümünü sıyırıp geçmişim. Ama buradan ilan ediyorum, çözümü buldum (ne sandınızdı).
Kısaca sorunun ne olduğundan bahsedeyim. Eğer biz neşelerimiz, üzüntülerimiz, anılarımız, ihtiraslarımız, benlik ve özgür irade duygularımız ile, aslında çok sayıda nöron ve bunlarla ilişkili moleküllerin bir arada davranışından ibaretsek, bu nöronların girdilerini bilerek sonraki hareketini tahmin edebiliriz. Örneğin beyin yapınızı tam olarak ölçtükten sonra aklınızdan bir sayı tutmanız istendiğinde ne sayı tutacağı bilinebilir. Hani özgür irademiz vardı? Biz o sayıyı özgür irademizi kullanarak kafamıza göre seçmiştik. Daha detaylı bir anlatım için eski yazımı okumanızı öneririm (merak etmeyin oldukça kısa yazı).
Özgür iradenin bir şekilde belirsizlikten kaynaklanması gerekiyor, bu yüzden bilimadamı ve düşünürler nöronlar ve kuantum parçacıkları arasında ilişki kurmaya/bulmaya çalışıyor. Çünkü kuantum parçacıklarının davranışları tam anlamıyla belirsiz, öngörülemez. Klasik Schrödinger'in Kedisi örneğini vereyim. Bu deneyde radyoaktif maddeye bir düzenek yardımıyla bir çekiç bağlanıyor. bu düzenek bir kedi, bir zehir şişesi ile birlikte bir kutuya konuyor. Eğer radyoaktif madde ışıma yaparsa, çekiç zehir şişesini kıracak ve kedi ölecek. Eğer ışıma yapmazsa kedi yaşayacaktır. Soru: Kutuyu açtığımızda kedi ölü müdür canlı mıdır? Kuantum fiziğine göre biz kutuyu açana kadar kedi hem ölüdür hem canlıdır, biliyorum konuya aşina olmayanlar bu durumu garipseyecek ama bu konuda yapabileceğim bişey yok, birisi gözlemleyene kadar radyoaktif madde hem ışıma yapmaktadır hem yapmamaktadır. Bu kuantum olayları aslında yapılan deneylerin, deneyi yapan özneden hiç de bağımsız olmadığını göstermiştir, ama bu bambaşka bir tartışmanın konusudur. Kutuyu açtığımızda ise kediyi ya ölü ya da diri görürüz.
Fakat nöronlarda kuantum haraketlerin varlığına dair şimdilik bişey bulunmuş değil. Benim fikrime göre de çözüm burada değil, kuantum parçacıklar nöronlarla etkileşime girmek için fazlasıyla küçük :)
Aklımdan bunlar geçerken, bilimde kuantum harici belirsizlikleri düşünmeye başladım. Kuantumdan başka bir de Kaos teorisi vardı. Buna göre çok da basit olsa sistemler, o anki durumu önceki durumlarına dayanıyorsa, herhangi bir andaki durumu öngörülemez, hatta durumu kestirilemez bile. Bu yüzden hava durumu tahminleri kısa süreli yapılabilir (kaos teorisi de meteoroloji araştırması sonucunda çıkmıştır zaten), havanın uzun dönemli davranışı kesinlikle kesitirilemez.
Özgür irade tam da bu karmaşıklıktan doğmaktadır. Nöronların yapısı basit fakat birarada işleyişleri kaotiktir (geri besleme yapan nöronların varlığı sayesinde), ayrıca nöronların girdisi de (gördüklerimiz, duyduklarımız vs.) tam anlamıyla ölçülemeyecek kadar kaotiktir. Davranışlarının öngörülemezliği özgür iradedir zaten dersem ifade daha doğru olur, bu tezim de burada biter.

1 comment:

  1. Davranışların öngörülemezliğinin özgür irade anlamına geldiğini düşünmek, harika bir fikir! Ama tek şartım var: davranışlar otantikse özgür iradedir. Aksi halde, hava durumu gibi, şartlar elverdiğince öngörülebiliyor :)

    Bu konuyla ilgili olduğunu düşündüğüm için bir bağlantı kurmak istiyorum:
    http://magneticblue.com/2006/07/31/gercekten-ozgur-muyuz/

    ReplyDelete